AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, 2028 ve 2029 seçimlerinde milletin hizmet edenine emanetini mutlaka yeniden teslim edeceğini söyleyerek muhalefeti eleştirdi. Zeybekci, "Göreceksiniz bizim yaptığımız eserlerin bakımını bile yapamayacaklar. Bizim devrettiğimiz eserlerin bakımını dahi gerçekleştiremeyecekler" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Türkiye Yüzyılı buluşmaları kapsamında AK Parti İl Teşkilatı’nda partililer ile bir araya geldi. Esnaf gezisi yapan Zeybekci, Zonguldak Valiliği ziyareti sonrası vatandaşlarla da görüşerek gündeme dair sohbet etti. AK Parti olarak millete hizmetkar olma niyetini ve hizmetini gösteren tek parti olduklarını ifade eden Zeybekci, muhalefeti de eleştirdi.

Halkın yerel seçimlerdeki iradesine saygı duyduklarını ifade eden Zeybekci, şöyle dedi:

"Parti olarak bu ülkeye bu millete hizmetkar olma niyetimizi ve bu hizmetimizi de gösteren tek partiyiz. Bu ülkeyi ve bu milleti yönetmek ve idare etmek niyetinde hiç olmadık. Hizmetkar olmayı Allah’ın bir lütfu olarak gördük. Bir şans olarak gördük. Evet devleti yöneteceğiz ama ülkeyi ve milleti değil. Ülkemize, milletimize sadece hizmetkar olacağız. Bu niyetle, bu anlayışla 22 yıllık bir hizmet destanı yazmış olan partiyiz. Ve milletimizin iradesi gereği oluşan gerek yerel yönetimlerde gerekse parlamentoda oluşan iradesine sonuna kadar öpüp başına koymuşuzdur. Bugüne kadar asla birileri gibi ’Dağdaki çobanın oyu ile benim oyum bir mi olacak’ diyen ahlak ve zihniyet içinde olmadık. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milletimizin gösterdiği iradeye ne kadar saygı gösteriyorsak 2024 Mart seçimlerinde yerel yönetimlerde milletimizin gösterdiği iradeye de aynı şekilde saygı gösteriyoruz. Dolayısıyla o seçimlerin de milletimize hayırlı olmasını diliyoruz ve temenni ediyoruz. Ama şunu göreceksiniz. Hizmetkar olmak yerine yönetmek zihniyetinde olanların bizimle ne kadar ayrıştığının ne kadar farklı olduğunu da milletimiz görecektir. Farkı fark edecektir."

Özgür Özel, İmamoğlu ile görüştü Özgür Özel, İmamoğlu ile görüştü

MUASIR MEDENİYET YOLCULUĞU

Türkiye’nin; 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz hain darbe girişimi, asrın felaketine rağmen ilk iki çeyrekte dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olduğuna vurgu yapan Zeybekci, "Son dönemdeki yaşanan bu vakalara rağmen geçen senenin rakamlarına baktığımız zaman ve ilk iki çeyreğe baktığımız zaman dünyada en hızlı büyüyen, dünyada en yüksek büyüyen ilk iki üç ülkeden bir tanesiyiz. Türkiye o Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet yolculuğunu mutlaka ve mutlaka gerçekleştirecek. Hatta daha ilerisine geçecektir. Göreceksiniz inşallah 2028 ve 2029’da bu millet hizmet edenine mutlaka ve mutlaka yeniden emanetini teslim edecektir. Bundan emin olun. Göreceksiniz bizim yaptığımız eserlerin bakımını bile yapamayacaklar. Bizim devrettiğimiz eserlerin bakımını dahi gerçekleştiremeyecekler. Bu kadar net söylüyorum. Parklara bile bakamayacaklar, çiçeklere bile bakamayacaklar. Yollardaki tamiratları bile yapamayacak. Ama şunu da tabii ki Zonguldaklı hemşehrilerimizin unutmaması gerekiyor. Kişi sevdiğine sevdiğine sevdiğini her fırsatta söylemeli."

BÜYÜMEMİZ GEREKİYOR

Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler sıralamasında ilk üçte yer aldığını ifade eden Zeybekci, işsizliği düşürebilmek için Türkiye’nin yüzde 6 ve üzerinde büyümesi gerektiğine vurgu yaptı. Zeybekci, "Gidecek yolumuz çok daha fazla" diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz gelişmekte olan ülkeler grubu OECD üyesi ülkeler veya Dünya Bankası sıralamalarının tamamında ilk üçte yer alıyoruz. Her büyüme sağlıklı mıdır? Üretime dayalı büyüme ise, ithalata dayalı büyüme değilse sadece tüketime dayalı bir büyüme değilse üretime istihdama ve ihracata dayalı büyüme ise son derece sağlıklıdır. Bizim de büyümemiz şu anda ihracata ve üretime dayalı, tüketime dayalı değil. Biraz yavaşlayacağız. Bu senenin son iki ve üçüncü çeyreklerinde biraz yavaşlayacağız ama asla dünyadaki gibi 1-2’ler seviyesine düşmeyeceğiz. Üçün altına inmeyeceğiz. Biz arkadaşlar ortalama yüzde beşin altında büyürsek işsizliği asla aşağı düşüremeyiz. Biz yüzde altı ve üzerinde büyümemiz gerekiyor ki işsizlik aşağıya doğru gelsin. Yani bir zorunluluğumuz var. Bazen bu tehlikeli sahalarda söylenen sözlere dikkat etmek lazım. Yüzde 6’nın üzerinde büyüyen ülke yani şöyle söyleyeyim. 20 yaşındaki bir gencin nabzıyla 70 yaşındaki birinin nabzı aynı olur mu? Vücut ısısı aynı olur mu? Yemek yemesi, iştahı veyahut da tüketimi aynı olur mu? Aynı olmaz. Dolayısıyla bizim yüzde 6 ve civarında büyümemizin sonucu genç nesilden dolayı ve işsizliği aşağıya düşürme gayretimiz var ve o muasır medeniyeti yakalama gayretimizden dolayı yüzde altı, 6,5-7 büyüdüğünüz zaman enflasyonunuz da hiçbir zaman için yüzde 5’in altının altına düşmez. Düşmemesi gerekir. İşte bu sıkıntılı laflar bölümüne geldik şimdi. Yani o seviyenin altına düştüğü zamanda yani nabzı düşmüş olur, tansiyonu düşmüş olur. Cansızlaşır böyle şey olur. Bizim gidecek yolumuz çok daha fazla. Biz ilk on büyük ekonomisine nominal, satın alma gücü paritesine göre de dünyada ilk altı, yedi hedefimiz var. Oraya varana kadar durmak yok. Yola devam."

Kaynak: iha