Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti sonrasında 13 farklı anlaşmanın imzalandığı bildirildi. Bu anlaşmalardan birinin iade sürecini düzenleyen bir suçluların iadesi anlaşması olabileceği öne sürüldü. Bu durum, BAE'de bulunan ve kırmızı bülten ile aranan Sedat Peker'in Türkiye'ye iade edilmesi tartışmalarını gündeme getirdi.

SÜRECİN BELİRLEYİCİSİ HUKUK MU İRADE Mİ?

Sedat Peker'in avukatı, "BAE zaten yıllardır Interpol üyesi olduğu için kırmızı bülten kararını infaz etmek durumunda kalırdı. Dolayısıyla sadece taraflar arasında suçluların iadesi anlaşmasının imzalanması Sedat Peker'in iade edileceğini göstermediği gibi, bugüne kadar bu anlaşmanın yokluğu da iade edilmeyeceğinin garantisi değildi." açıklamasında bulundu.

50,7 MİLYAR DOLARLIK MUTABAKAT

İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre Türkiye ile BAE arasında çeşitli alanlarda toplam tutarı 50,7 milyar dolar olan 13 anlaşma imzalandı. İddialara göre, bu anlaşmalar arasında suçluların iadesine dair bir düzenleme de bulunuyor. Bu durum, Sedat Peker'in Türkiye'ye iadesi konusunu gündeme taşıdı.

PEKER'İN İADESİNE DAİR İFADELER

Peker'in avukatı, yaptığı açıklamada, "BAE'nin tutumunu belirleyen hukuk değil, iradesiydi. Bundan sonra bu irade değişir mi, bir şey söylemek olanaksız." ifadesini kullandı. Bu durum, Sedat Peker'in iade sürecine ilişkin belirsizliği gözler önüne seriyor ve hukuki süreçlerin ötesinde, BAE'nin siyasi iradesinin bu konudaki belirleyici faktör olabileceğini düşündürüyor.