Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, başkent Tiran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye dünyaca bilindiği üzere, askeri sanayide üretim yapma noktasında büyük başarılara imza atmıştır. Biz de askeri sanayi konusunda hangi konularda yatırım yapacağımızı kesin bir şekilde belirledik. Bu süreçte Türkiye’nin Arnavutluk’a çok sayıda kamikaze dron hediye etmesi ayrıca önemli” dedi.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Başkent Tiran’daki toplantıda Rama, Tiran’a yaptığı ziyaretten dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi Toplantısı’nda iki ülke arasındaki iş birliğinin stratejik yönünü güçlendirme noktasında sağlanan anlaşmaların somut gerçekleşme oranını değerlendirdiklerini belirten Rama, “Aynı şekilde ilişkilerimizin olağanüstü potansiyelini de değerlendirdik. Türkiye Cumhurbaşkanı ile her görüştüğümüzde haklı olarak Türkiye ve Arnavutluk arasındaki ticari hacmin iki ülke arasındaki gerçek potansiyeli gerektiği gibi yansıtmadığını ifade etmiştir. Kendisinden de duyduğunuz şekilde ortak hedefimiz en kısa zamanda bu hacimde 2 milyar euro düzeyine varabilmektir. Bundan sonra bu hacmin daha fazla artması için ikinci bir aşama açılabilir” dedi.
BİLGİ KAPASİTESİ
Arnavutluk’u ziyaret eden Türk vatandaşlarının sayısının bu yılın ilk 8 ayında yüzde 85 oranında arttığını aktaran Rama, “Diğer yandan dost ülkeden seyahat ajanslarının ve tur operatörlerinin devamlı artmakta olan ilgisine bakınca bu sayının önümüzdeki yılda daha yüksek olacağını ümit ediyorum. Bu çerçevede Türkiye tarafından turizm sektöründe daha doğrudan yatırımların yapılması gerektiği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden altını çizdi ve elbette ikimiz tam anlamıyla bu noktada mutabık kaldık” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin turizm alanında baş döndürücü bir dönüşüme imza attığını kaydeden Rama, “Artık Türkiye sadece milyonlarca turisti karşılayan bir ülke değil, aynı zamanda bilgi açısından mükemmel seviyede kapasiteye sahip. Bu bilgiler ise bizim için çok kıymetlidir” ifadelerini kullandı.
İmzalanan anlaşmalara değinen Rama, “Bunların hepsi önemliydi ama en önemlisi ve en çok olumlu karşıladığımız, biraz da tarafımızca çokça beklediğimiz anlaşma İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Tiran’da kurulmasına dair anlaşma oldu. Bu anlaşma birçok açıdan çok önemli. Elbette bu anlaşma yüksek düzeyde yeni bir yükseköğretim alanını getirecek. Çünkü bu üniversite dünyanın en iyi üniversitelerinden biri. Ayrıca başka bir sebepten dolayı da önemli. Türkiye Cumhuriyeti’nin uygulamalarında ilk kez böyle bir şey yapılıyor. Bu da sadece ve sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kardeşçe ilişkilere olan özverisinden ve taahhüdünden kaynaklanmıştır. Bu yüzden özellikle kendisine bugün imzalanan bu anlaşmadan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bu anlaşmanın gerçekleşmesinde rol alacak kişilerin bunu gerçekleştirme noktasında Cumhurbaşkanın sahip olduğu ısrarın yarısına sahip olmasını diliyorum, zira onun tüm ısrarına sahip olmaları gerçekçi değildir” diye konuştu.
KAMİKAZE DRON HEDİYESİ
Arnavutluk’un askeri sanayisinin güçlenmesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin askeri noktasında yeni bir aşamanın onaylanmasından dolayı memnun olduklarını söyleyen Rama, “Türkiye bu konuda, dünyaca bilindiği üzere, askerî sanayide üretim yapma noktasında büyük başarılara imza atmıştır. Biz de askeri sanayi konusunda hangi konularda yatırım yapacağımızı kesin bir şekilde belirledik. Konsey toplantısının başında da söyledim, tekrar söyleyeyim. Dünyanın tuhaf bir yön aldığı bu süreçte Türkiye’nin Arnavutluk’a çok sayıda kamikaze dron hediye etmesi ayrıca önemli. Bu hediye kimseyi endişelendirmemeli, ama içinde Türkiye Cumhuriyetin ilişkilerimiz noktasında çok net bir mesaj içeren bir hediyedir. Bu mesaj da Arnavutluk’un saldırıya uğrayamaz, hedef alınamaz şeklindedir” dedi.
FİLİSTİN KONUSUNDA HEMFİKİRİZ
Ukrayna’nın Erdoğan ile yapılan görüşmelerin ana konularından biri olduğunu kaydeden Rama, “Ayrıca Ukrayna’da yaşanan korkunç ve tamamen haksız çatışmadan başka her gün Gazze’de yaşanan da küresel ölçütlere sahip bir trajedidir. Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ukrayna’da Rus saldırganlığı ve inkar edilemez bir hak olarak Filistin halkının kendi devletinde özgürce yaşaması konusunda hemfikiriz. Ama bir noktada farklı bakış açılarına sahibiz. Terörizme ve teröre karşı olma noktasında Türkiye dahil birçok ülkeyle hemfikiriz. Bizim için terörün her türlü ve her görüntüsü kabul edilemez, taviz verilemez bir şeydir” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) birkaç defa mutlaka ateşkesin sağlanması yönünde oy kullandıklarını vurgulayan Rama, “Elbette binlerce esirin serbest bırakılması da bu ateşkese dahil olmalıdır. Ancak bizim için terörün her türlü kaynağının iki bağımsız devlet, yani İsrail ve Filistin üzerinde kurulması gereken barışçıl gelecek noktasında yeri yoktur. Bu iki devlet güven içinde yaşamalı, onların varlığıyla ilgili de kimse soru işareti getirmemelidir” ifadelerini kullandı.
KOSOVA'YI TANIYAN İLK ÜLKE
Büyük Namazgâh Camii’nin de açılışından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Belgrad’a gideceğini belirten Rama, “Bunu hepinize tarihi bir gerçeği hatırlatmak için söylüyorum. Türkiye, Erdoğan’ın Başbakan olduğu sırada Kosova’yı ilk tanıyan ülke oldu. Tam da tüm hükümetin mecliste toplandığı ve hükümetin kurulması için milletvekillerin el kaldırdığı sırada Türkiye Kosova’nın bağımsızlığını tanımıştır. Bu sadece resmi ve diplomatik açıdan bir tanıma olmamıştır. Bu tanıma Kosova Meclisi’nin çalışmalarıyla eş zamanlı olarak yapılmıştır. Yani Kosova Cumhuriyeti, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar sadık, kötü gün dostu bir başka ülke bulamayacaktır. Biz iki ülke arasındaki durumun iyileşmesi gerektiği, diyaloğun mevcut sorunları aşması gerektiği kanaatindeyiz” diye konuştu.
EN GÜZEL CAMİLERDEN BİRİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın caminin inşaatı için gereken araçların toplanması noktasında önder olduğunu kaydeden Rama, “Her görüşmemizde bu günü görmek için sabırsızlanmıştı. Eminim Türkiye’de çok güzel camileriniz var. Ama bugün göreceğiniz modern zamanlardan inşa edilen en güzel camilerden biridir. Bu da öncelikle sizin sayenizde yaşandı. Çok iyi hatırlıyorum, ilk görüştüğümüzde camii projesi geldiğinde ‘Bu, Arnavut-Türk kardeşliği projesidir’ dediniz. Sonra benim projeyle ilgili bazı hususlarda soru işaretlerim olunca o zaman siz ‘Projenin son halini, nasıl görüneceği sana bırakıyorum, ama seninle birlikte camiinin açılışını yapmak istiyorum’ demiştiniz. Birazdan memnuniyetle size eşlik edeceğim. Çünkü her şey gider, sizin isminiz hariç bizim isimlerimiz unutulduğunda bile mabetler durmaya devam eder” dedi.