İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, "İsrail’in Gazze’deki eylemleri, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin gerçek yüzünü ortaya çıkararak insan hakları konusundaki sahte iddialarını gözler önüne serdi. İsrail, tüm bu eylemlerini ise Avrupa ile ABD’nin silahları, mühimmatlarıyla gerçekleştiriyor ve eğer bir Filistinli kendini savunursa da onu terörist ilan ediyor. Müslümanlar ancak birlik içinde olduklarında zafere ulaşabilir" dedi.
İran’ın 14’üncü Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan, ilk resmi yurt dışı ziyaretini düzenlediği Irak’ta Başbakan Muhammed Şiya Sudani ile basın toplantısı gerçekleştirdi. İran ve Irak arasında şu ana kadar imzalanan anlaşmaların değerli kazanımlar sağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, “İran olarak anlaşmaları düşünce ve inançsal açıdan genişletmeye hazırız” dedi. İçerisinde dostluk ve samimiyetin egemen olduğu bağımsız, güçlü ve güvenli bir Irak istediklerini kaydeden Pezeşkiyan, "Irak, iki ülke arasında söz konusu samimi ilişkiyi sağlayabilecek güvenli ve gelişmiş bir ülke ve birlikte bu noktaya ulaşabileceğimize inanıyoruz" şeklinde konuştu.
İran ve Irak’ın jeopolitik konumunun iki ülkeyi Asya ve Avrupa arasında bir bağlantı noktası haline getirdiğini belirten Pezeşkiyan, "İki ülke, uzman bir komite kurulması konusunda anlaştı. Bu komite, İran ve Irak arasında daha fazla iş birliği amacıyla stratejik ve uzun vadeli planlar sunacak. Ayrıca İki ülke arasında güvenlik anlaşmalarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Bölgedeki teröristlerle, özellikle DEAŞ ile mücadele ve kaçakçılıkla ilgili konulara büyük önem verilmelidir" dedi.
Pezeşkiyan, “Teröristlere karşı zafer kazanmak ve güvenliği sağlayabilmek adına taraflar arasındaki anlaşmalar tam olarak uygulanmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için ise taraflar arasındaki anlaşmaların aktif hale getirilmesi ve taahhütlerin eksiksiz bir şekilde uygulanması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI
Pezeşkiyan, siyonist rejimin Filistin halkını kitlesel olarak katlettiğini ve bu rejimi destekleyen ülkelerin insan hakları maskesi ardında saklandıklarını söyleyerek, “İsrail’in Gazze’deki eylemleri, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin gerçek yüzünü ortaya çıkararak insan hakları konusundaki sahte iddialarını gözler önüne serdi. İsrail, kadınları, çocukları, gençleri ve yaşlıları katlediyor, okulları ve hastaneleri bombalıyor. Yaptığı tüm bu eylemlerini ise Avrupa ve ABD’nin silahları ve mühimmatlarıyla gerçekleştiriyor ve eğer bir Filistinli kendini savunursa da onu terörist ilan ediyor. Müslümanlar ancak birlik içinde olduklarında zafere ulaşabilir. Zafere ulaşmak için de birlikte hareket etmeliyiz” dedi.
İZİN VERMEYECEĞİZ
Irak Başbakanı Sudani ise Irak topraklarının komşu ülke İran’a saldırı için kullanılmasına müsaade etmeyeceğini ifade etti. Sudani, "Güvenlik iş birliği konusunu ele aldık ve herhangi bir tarafın İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı sınır ötesi saldırı, silahlı eylem veya tehditte bulunmasına izin vermeyeceğimize dair ilkesel, anayasal ve hukuki tutumumuzu teyit ettik" dedi.
Sınır bölgelerinde güvenliği sağlama konusunda ilerleme kaydedildiğini diyen Sudani, "İkili güvenlik komitesinin taahhütlerini ve görevlerini yerine getirmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Irak ile İran arasındaki bağı "tarihi ve güçlü" olarak nitelendiren Sudani, ikili görüşmede geniş kapsamlı stratejik ortaklık konularını ele aldıklarını belirtti. Sudani, “Görüşmede iki ülke arasındaki yollar, lojistik destek gibi konuları ele aldık. Basar-Şelamca hattı konusunda büyük bir mesafe kat ettik. Görüşmede ayrıca aralarında Kalkınma Yolu Projesi başta olmak üzere Zurbatiyah’taki ekonomik şehir için 2 bin dönüm arazi tahsis ettik” ifadesini kullandı.
Sudani ayrıca, iki ülke arasında imzalanan 14 mutabakat zaptının ortak iş birliğini artıracak umut verici bir yol haritası oluşturduğunu belirterek, İran’ın Türkmenistan’dan gaz alımı anlaşmasına katkısından dolayı teşekkürlerini iletti. Filistin’deki gelişmeleri de ele aldıklarını aktaran Sudani, Gazze’deki saldırıların bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ve uluslararası toplumun görevlerini yerine getirmekte başarısız olduğunu vurguladı.
