Kovid-19 salgını, küresel sağlık sistemine ağır bir yük getiren ve ekonomiyi harap eden yüzyılın krizi oldu. Bu kriz, hükümetlerin ülkelerini yönetmelerini son derece zorlaştırdı.
Ve bu senaryoda, çoğunun daha fazla kredi almaktan başka seçeneği yoktu. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, küresel kamu borcu rekor seviyelere ulaştı.
BM raporu, küresel borcun 2022'de 92 trilyon dolara yükseldiğini söylüyor. Hepsi bu kadar da değil; GSYİH 2002'den bu yana yalnızca üç katına çıktığı için dünya çapında iç ve dış borç son yirmi yılda beş kattan fazla arttı, hatta ekonomik büyümeyi geride bıraktı.
Gelişmekte olan ülkeler borç yükü açısından daha yüksek bir risk kategorisinde. Gelişmekte olan ülkeler dünyanın kamu borcunun neredeyse yüzde 30'unu oluşturuyor. Bunun yüzde 70'ini Çin, Hindistan ve Brezilya oluşturuyor. Genel olarak, gelişmekte olan 59 ülkenin borç-GSYİH oranları yüzde 60'ın üzerinde, bu da yüksek borç seviyelerine işaret ediyor.
Peki Birleşmiş Milletler çözüm olarak ne sunuyor? Bu nedenle BM, IMF gibi uluslararası borç verenlerin borç sorunu yaşayan ülkeler için finansmana erişimi genişletmesini istiyor. Ek olarak, bu uluslararası kuruluş da küresel bir borç ödeme mekanizması oluşturmak istiyor ancak böyle bir mekanizmanın spesifik detayları henüz belirlenmedi.