Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Yeşilay’ın Uşak YEDAM’da yürüttüğü bağımlılıkla mücadele çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek için ziyaretlerde bulundu.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Uşak Şubesi Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nde (YEDAM) kumar, madde ve teknoloji olmak üzere bağımlılıklarla ilgili basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Doç. Dr. Dinç, "Başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere bağımlı olmasınlar diye Türkiye genelinde 120 şubemizde önleme çalışmaları yapıyoruz. Anaokulundan itibaren bütün yaş gruplarına yönelik önleme çalışmaları kapsamında çocuklarımızı, gençlerimizi, insanımızı, anne ve babaları bilinçlendirmeye, güçlendirmeye onlar için gerekli becerileri kazandırmaya çalışıyoruz" dedi.
Dinç, Türkiye genelinde 107 noktada danışmanlık merkezleri olduğunu, uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından gizlilik esaslı ve ücretsiz bir şekilde hizmet verdiklerini dile getirdi.
Bağımlılıklar üzerine çalışmalar yaptıklarını anlatan Dinç, “Bu kadar kapsamlı hizmet veren dünyada başka bir model yok. Dolayısıyla burada sunduğumuz hizmet esasında ülkemizin yüz akı olacak bir hizmettir. Herhangi bir şekilde bağımlı olan insanımız, kardeşimiz varsa hiç tereddüt etmeden, vakit geçirmeden merkezlerimize gelip destek alabilirler. Verdiğimiz hizmet ücretsiz bir hizmet. Hiçbir şekilde maddi bir beklentimiz yok. Yeter ki insanımız bağımsız olsun. Bu probleminden kurtulmuş olsun. Aynı zamanda bu hizmeti veren arkadaşlarımız alanlarında uzmanlar. Bu konularla alakalı hususi eğitimler almış insanlar. Merkezlerimizde tamamen gizlilik esasına dayalı bir hizmet veriyoruz. Hiçbir şekilde tedavi sürecinde kayıt altına alma, onların karşısına çıkma gibi bir durum söz konusu olmaz.”
KUMAR BAĞIMLILIĞI UYARISI
Kumar bağımlılığın, madde bağımlılığı kadar önemli bir konu olduğunu ve gençlerin kumar bağımlılığın artık çocuklar arasında bir eğlence gibi geldiğinin altını çizen Dinç, “Çocuklarımızın, gençlerimizin her anlamda karşısına çıkıyor. Çocuklarımız bir oyun oynamak istiyor, kumarla ilgili bir reklam geliyor. Merak ediyor bakıyor, bir süre sonra ona kapılabiliyor. Ya da bir film seyretmek istiyor çat diye reklam geliyor, oradan takılabiliyor. Ya da bunu kültür haline getirmeye çalışıyor bağımlılık endüstrisi. Çocuklar arasında bir eğlence gibi göstermeye başlıyor. Bu bir hastalık haline geldiğinde çok yıkıcı neticelere sebep oluyor. O yüzden eğlencenin doğru, sağlıklı ve zarar vermeyen çok boyutu var. Olay kumar noktasına geldiğinde çok boyutlu yıkımlar başlıyor. Hem psikolojik olarak yıpranma, hem madde bağımlığındaki gibi vücuda, psikolojik yapıya, zihinsel yapıya olumsuz etkisi söz konusu oluyor. Sosyal ilişkilere ciddi zarar veriyor. Hem de duygu durum bozukluğuna ciddi anlamda tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla kumar dediğimiz şey esasında sadece ekonomik kayıp değildir. Çocuklarımız, gençlerimiz, eğlencesine oynuyorum, zarar görmeyecek şekilde oynuyorum, kontrol edebilecek şekilde oynuyorum diye düşünmesinler çok çabuk raydan çıkıyor. Ekonomik anlamda inanılmaz bir zarar söz konusu oluyor ama sadece ekonomik anlamda zarar değil psikolojik, sosyal ilişkiler ve gelecek kurgusu anlamında çok ciddi zararlar veriyor. Kumarla alakalı insanların hassasiyeti madde bağımlılığı kadar olmayabiliyor. Madde bağımlılığından çok korkuyorlar ama kumar o kadar problem değil diyorlar. Hatta endüstri bunun adını değiştiriyor. Kumar demiyor, şans oyunları diyor, talih oyunları diyor, başka başka şeyler diyor. Hepsi kumardır. Zararı madde bağımlılığı gibi değil gibi gözüküyor ama biz baktığımızda, yapılan araştırmalar bize çok net ve açık gösteriyor ki, izlediği sistem, yaptığı yıkım aynı yıkım. Dolayısıyla kumar bağımlılığı konusunda madde bağımlılığı kadar tedirgin olmamız, hassasiyet göstermemiz lazım” dedi.
Basın açıklamasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.