Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur için Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Düzenlenen törene çok sayıda ünlü isim katılırken, törende konuşma yapan sanatçı Orhan Gencebay, “O yıllarda bizi de ayırmışlardı. Ferdici, Orhancı diye ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Aramızı açmak için bir dolu yalanlar söylemişlerdi. Neticede biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik” diye konuştu.
Antalya’da tedavi gördüğü hastanede 2 Ocak günü akşam saatlerinde hayatını kaybeden Sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi dün öğlen saatlerinde İstanbul Havalimanına getirilmiş, 79 yaşında hayatını kaybeden sanatçının cenazesi kızı Tuğba Dınız eşliğinde terslim alınarak cenaze aracına konulmuştu.
ÜNLÜ İSİMLER KATILDI
Sanatçı Ferdi Tayfur için bugün saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir anma töreni düzenlendi. Törende Tayfur’un naaşı, kürsüye getirildi. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Radyo programcısı Mehmet Akbay başta olmak üzere sanat camiasından bir çok isim ile yüzlerce vatandaş katıldı. Öte yandan törende Tayfur’un şarkıları söylenirken, zaman zaman duygusal anlar yaşandı.
ÇOK İYİ DOSTTUK
Törende konuşma yapmak için kürsüye çıkan ve önce Tayfur’un tabutunu öpen sanatçı Orhan Gencebay, “Sevgili kardeşim şu anda son yolculuğuna çıkıyor. Fakat bu dünyadaki kim ne yaptıysa iyi yapmalı diyoruz ya, o bu dünyada yapılacak olan görevini en iyi şekilde yaptı. Onu sevenleri daha iyi anladı, çok güzel çalışmalar yaptı ve gerçekten kimseye nasip olmayan ilgiyle ve sevgiyle karşılandı çünkü o kadar güzel çalışmalar yaptı ki ve benim çok eski arkadaşımdı, kardeşimdi. 60’ların sonundan itibaren, ben 69 yılından itibaren halkımızın takdiriyle tanınmış biriydim. Fakat 75 yılında da Ferdi kardeşim yetişti. Çok çalışmalar yapılıyordu ve halkımız muazzam bir görüntü, ilgi gösterdi. Ondan sonra bizi 70’li yıllarda o hale getirdiler ki, sanki birbirimize rakipmişiz gibi ‘Ferdici, Orhancı’ hatta bazı türküleri ayırırken sağcı, solcu, 70’li yıllarda birtakım siyasi art niyetli insanlar vardı. Onların hiçbir zaman başarılı olacağına inanmıyorduk ama 70’li yıllar çok zor yıllardı. O yıllarda bizi de ayırmışlardı. Ferdici, Orhancı diye ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Aramızı açmak için bir dolu yalanlar söylemişlerdi. Neticede biz son ana kadar, haberini yeğeninden aldım. Biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik. O benim sevgili kardeşim ve Hazreti Mevlana der ki, ‘Biz mana aleminin erlerindeniz. Bu dünyada iki tane alem vardır, biri maddi, biri manevi alem. Maddi alemde elle tutulur, gözle görülür her şey ama manevi alemde görülmez, hissedilir ve o mana alemi bizi yaşatır. Bizler sanatçılar, bu mani alemi insanları hem maddi hem manevi insanları bizi alkışlayan kesinlikle halkımızdır. Halkımızın göstermiş olduğu ilgi bizlere olağanüstü etkiler yapmış, motive etmiş, biz de o sayede neler yapmışızdır. Sevgili kardeşim Ferdi Tayfur, bu dünyadaki görevini fevkalade güzel yaptı ve göçtü. Biz onunla dediğim gibi çok yakın iki dosttuk, iki kardeştik” şeklinde konuştu.
ÜZÜNTÜ DUYARSANIZ ÜZÜLÜRÜM
Gencebay’ın konuşmasının ardından sahneye sanatçı İbrahim Tatlıses çıktı. Tatlıses konuşmasında, “Benim bu halimden üzüntü duymayın lütfen. Üzüntü duyarsanız üzülürüm çünkü her şey Allah’tan. Allah’tan gelen her şeye eyvallah” ifadelerini kullandı.
HERKESE NASİP OLMUYOR
Mehmet Nuri Ersoy, “Böylesi kaybı söze dökebilmek, inanın çok zor. Bu ülkede bir devrin insanları yıllarca gönül dünyasını, yürek yarasını, saklı sırasını onun sesinde ve sözünde paylaşmış, onunla içinden atıp, rahatlamıştır. Şarkılarını bir muhabbet gibi diline dolayıp, onunla kendini anlatmış ve konuşup, anlaşmıştır. Şimdi gelin de Ferdi Tayfur’u söze dökün. Vedasına sebep olduğu duyguları, boşluğu, hakkıyla dillendirin. Bu mümkün değil, işte bazen bir isim sözler için fazla ağır kalıyor. Ferdi Tayfur, belki de ancak böyle anlatılabilir. İnsanları güldürmeyi çok sevdiğini söylüyordu. Hal böyleyken merhumun hüzünlere, gözyaşlarına hükmedercesine bir sanat hayatı yaşamış olması da üzerine düşülmesi gereken çok önemli bir husus. Arabesk kültürümüzün insanımızda bu denli büyük kabul görmesi ve bunun içinden Ferdi Tayfur’u alıp, çok farklı bir yere koyması tesadüf olarak asla görülemez diye düşünüyorum çünkü bu aziz millet herkesi ailesinden biri olarak kabullenmez. Beğeni farklı bir şey, sevilir geçer. Sevip, saygı duyarak kabullenmek ve sahiplenmek sanatçının büyüklüğüne ve başarısına halkın verdiği onaydır adeta ve herkese de nasip olmuyor. Sesi güzeldi, şarkıları güzeldi ama aslen en önemlisi insanlığı halkın ve sevenlerinin karşısında güzeldi. Bu bir övgü değil, hepimizin kabul ettiği bir gerçek zira albümlere ve konserle rekorlar kıran, şarkıları film olan sanatçıya çok farklı ünvanlar verilebilirdi ama milletimiz ona Ferdi baba veyahut Ferdi ağabey diye seslendi. İşte büyüklüğü bu kadar sade ve bu kadar net ifade edilebilir. Bu sahiplenişi, sevgi ve saygıyı başka bir şekilde açıklamakta mümkün değil. Onu baki aleme uğurlarken tek tesellimiz; geride dinmeyecek baki bir ses, bir duygu mirası bırakmış olmasıdır. Allah gani gani rahmet eylesin” dedi.
Konuşmaların ardından Tayfur’a katılımcılardan helallik alındı. Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi daha sonra Levent’te bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ne götürüldü. Tayfur’un cenazesi ikindi namazını müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından Yeniköy Aile Mezarlığı’nda toprağa verilecek.